Boeing Field, Everett Plant, Seattle Gezi Yazısı

Got a new joke? Went a new club? A concert or your review about a movie? Write it here ...

Boeing Field, Everett Plant, Seattle Gezi Yazısı

Postby THY2 » 20 Oct 2008, 14:49

Sevgili Arkadaşlar.

Bundan birkaç yıl önce kısmen yazdığım ve geçenlerde diskimde o zamana ait taslaklarını bulduğum 2002 yılına ait Seattle-Boeing gezi yazısını sizlerle paylaşmak istedim. Pek fazla güncelleme yapamadım ama yine de kısa bir gezi yazısı özelliği taşıyor.

2002 yılında iş amaçlı gittiğim USA de bir aylık süre içinde 5-6 ayrı eyalet görme ve boş zamanım bol olduğu için bolca gezme fırsatı buldum. Müzisyen olduğum için haftada bir çalıyor ve kalan altı gün gezme şansım oluyordu.

Texas eyaletinde Houston Nasa Space Center'dan sonra heyecanla beklediğim son durak Seattle, washington'dı ve benim için Boeing'in evi olmasından dolayı çok özeldi. Nasa yazısını ilk fırsatta yazmaya çalışacağım. Şimdilik ufak bir toparlama ile Boeing gezisini paylaşmak istedim.

Seattle'a gidiş anlamlı bir şekilde "ilk uçuş" eyaleti North Caroline'dan başladı. Bildiğiniz üzere Wright kardeşler uçuş denemelerini bu eyaletin sahil kısmında yapmışlardı.





Wilbur ve Orville Wright bilimsel öğrenim görmemişler, liseden sonra yüksek bir okula da gitmemişlerdi. Fakat uçma alanındaki çalışmalarını ilerletirken kendi bilimsel yönlerini de model uçaklar, uçurtmalar, insan taşıyan planörler ile yaptıkları yüzlerce deney sayesinde bu konuda bilimsel bir eser hazırlayacak kadar ilerlettiler. Hatta hazırladıkları 200'den çok farklı tipteki kanatları denemek için bir rüzgar tüneli dahi yaptılar. Wright kardeşlerin 17 Aralık 1903'te North Carolina'da Orville'in kontrolünde havalanan ilk uçağı, aerodinamik ses teorisine bağlı kalınarak yapılmıştı.

Bu uçak iki pervaneliydi. Pilotla birlikte ağırlığı 335 kg.dı. Bu uçuşun beş tane görgü şahidi vardır. Orville birinci denemede 12 saniye uçtu. Ve sadece 37 metre mesafe katetti. O günkü son denemesinde ise, bu süre 59 saniyeye çıkmıştı ve 280 metrelik bir mesafeye uçmuştu. Daha sonra uçaklarını geliştirdiler ve 1904 yılında uçağa havada dönüşler yaptırarak, geri dönmek suretiyle kalktıkları noktaya inmeyi başardılar.




B767 ile yapılan uzun bir Raleigh - Seattle (doğu-batı) uçuşundan sonra Seattle'a vardık. Hava kapalı idi, alandan çıkışta oradaki organizasyon bizi karşıladı ve otelimize yerleştik. Daha sonra yemek için buluştuk ve benim için süpriz gelişmeler o zaman başladı. Organizasyonun başındaki kişi Boeing'e yanlış hatılamıyorsam De Havilland'dan transfer olmuş uçak mühendisi Ufuk Bey idi. Çok kültürlü, ilgili idi ve bizi orada kalacağımız bir hafta içinde memnun etmek için her günümüze bir aktivite koyup, Türk misafirperverliğini sonuna kadar gösterdi. Beni en çok şaşırtan şey henüz kurulalı 2 sene olmasına karşın FlyTHY sitesini biliyordu ve benim uçaklara ve uçmaya ilgimden dolayı hoş bir sohbetimiz olmuştu. Bu sayede gezi programımızın bir gününe Seattle merkeze yakın Boeing Field ve diğer bir güne de VIP olarak gezeceğimiz Boeing Everett fabrikasını ekledik. 737 serilerinin yapıldığı Renton Fabrikası ise yerinin ters olması nedeniyle programa alınamadı.

Önce biraz Seattle'dan bahsetmek istiyorum. Deniz (Pasifik Okyanusu) ve nehirler ve bu nehirlerin oluşturduğu ufak göller ile çevrili, çok hoş, ufak bir şehir merkezine sahip ama çevresi özellikle doğası muhteşem, diğer Amerikan şehirlerinden oldukça farklı sakin bir şehir. Sanırım deniz kokuyor olmasından ya da belki de artık bir ay geçtiği ve evi özlediğim için bana İstanbul'u hatırlattı. Kuzeyde olması sebebiyle, artık Ekim ayı sonlarında havası keskin ve yağışlıydı. Kültür seviyesi ve Kitap okuma oranı çok yüksek ve özellikle sanatta çok başarılı, Microsoft, Yahoo gibi bilişim konusunda lider firmaların bulunduğu çok hoş bir şehir. Şehir merkezi hoş kafeler, kitapçılar ve sanat galerileri ile dolu. Jimi Hendrix'in de evi olması sebebiyle benim için yine ayrı bir önemi vardı. Otelimize çok yakın olan o abuk ve dikkat çekici mimarisi ile ünlü, Microsoft Ortağı Paul Allen'a ait müzik müzesini gezerken bir müzisyen olarak çok keyif aldım ve Seattle'lı Hendrix'e ait çok özel ekipmanların bulunduğu Hendrix odası beni adeta büyüledi. Şans eseri yine Microsoft'ta çalışan bir arkadaşımız vasıtasıyla Microsoft Merkezini de gezme fırsatı buldum. Merkez de pek denemez ağaçlar içinde Üniversite kampusu gibi bir yerdi. Bu gezinin en keyifli yanı çalışanlara özel satış yapan Microsoft Store'dan komik ücretler ile Microsoft ürünleri almak olmuştu. Örnek; FS2002 10 USD :)



Experience Music Project/Seattle



İlk ziyareti Boeing Field ve Boeing Müzesine yaptık. Boeing Field asıl adı King County International Airport (IATA: BFI, ICAO: KBFI) iki pistli bir alan ve King County bölgesinde bulunuyor. İsmini ise Boeing Firmasının kurucusu William E. Boeing. den alıyor. Kurulduğu 1928 tarihinden, Seattle-Tacoma International Airport'un hizmete geçtiği 1940 yılına kadar şehrin asıl havaalanı olarak kullanılmış. Alan çevresi firmaya ait yönetim binalarını içeriyor iken Boeing'in merkez yönetimi 2001 yılında Chicago'ya taşıması ile bugün az sayıda Boeing binası çevrede mevcut. Mevcut havalimanı iş jetleri, az sayıda yolcu ve özellikle kargo uçaklarına hizmet ediyor.




FS serilerinde Seattle da uçarken görebileceğiniz alan yanındaki ufak ahşap kırmızı bina "Red Barn", Boeing in 1900'lerdeki ana üretim binası olup, 1909 yılında inşa edilmiştir. 1916 yılında Boeing Co. firmasının doğduğu binadır. Bugün ek binalar ile büyütülmüş ve Boeing'e ait bir havacılık müzesi haline dönüştürülmüş. 1965 yılında açılan müze bugün özel en büyük havacılık ve uzay müzesi özelliğini taşıyor. Bina önündeki park alanında farklı uçaklar, içeride ise ilk motorlardan, Wright kardeşlerin uçağına kadar bir çok şey sergideydi. Air Force One 707 nin içinde geçirdiğim 10-15 dakikadan sonra ağzım kulaklarımda müzeyi köşe bucak gezdim.






Bugün müzede sergilenenler;

* City of Everett, the first flight-worthy Boeing 747 airliner. Its registration number is N7470, and it was named after the city of Everett, Washington. Its first flight was on February 9, 1969.
* the first presidential jet, VC-137B SAM 970, which served in the presidential fleet from 1959 to 1996
* British Airways Concorde number 214, registration G-BOAG, the only Concorde west of the Appalachians
* a Caproni Ca.20, the world's first fighter plane from World War I
* Lockheed D-21 unmanned reconnaissance drone, atop the only surviving M-21 variant of the Lockheed A-12.
* the second Lockheed Martin/Boeing DarkStar Tier III- unmanned vehicle prototype
* the Gossamer Albatross II human-powered aircraft.
* one of five Aerocars, automobiles with detachable wings and propeller
* LearAvia Lear Fan prototype N626BL
* one of only two remaining flyable Douglas DC-2s.
* the only surviving Boeing 80A, flown by Bob Reeve in Alaska.



Hoş bir müze gezisinden sonra Boeing Store'a girip, hediyelikleri alarak, gezimizi tamamladık. Burada aldığımız hediyeler dışında Ufuk Bey sadece çalışanlara özel üretilen promosyon eşyalardan bir kısmını da ayrıca hediye ederek, gönlümüzü bir kez daha aldı.

Everett ziyaret günü geldiğinde Ufuk Bey bize ait ziyaretçi kartlarımız getirdi. 11 Eylül'den sonra bu tür bir ziyareti ayarlamanın zor olduğunu biliyorduk, zira o da zorlandığını ama beraberimizde kendisi de olacağı için ikna edebildiğini söyledi. Normalde fabrika içine ücretli, rehberli turlar düzenleniyor bu turlar ile yılda 130.000 ziyaretçi fabrikayı geziyor. Ancak Ufuk Bey'in ayarladığı oldukça özeldi.




Aracımıza binerek Everett'e doğru ilerlemeye başladık. Yaklaştıkça üzerinde uçak kanat parçaları ve dev uçak gövde parçaları taşıyan büyük araçları otoyolda sollamaya başladık. Fabrikaya doğru düzenli bir sevkiyat vardı. Bildiğiniz üzere Beoing uçaklara ait farklı parçaları farklı ülkeler ve fabrikalarda yaptırıyor. Bu parçalar gemi ile yakın limanlara, uçak ile Seattle ve muhtemelen de Boeing Field'a indirilip oradan tırlar ile Everett'e gidiyor. Ayrıca bina içine malzeme getiren bir tren yolu hattı ile de sürekli sevkiyat yapılmakta.




Otoyoldan Everett Paine Field'a sapınca sağımızda devasa Everett üretim binası solumuzda ise boya ve diğer işlerin yapıldığı diğer hangarlar ve pist kalmıştı.




Everett Binası dünyanın tek çatı altındaki en büyük binasıdır. 398.000 m2 alan üzerine oturur. Guinness rekorlar kitabına da en çok hacme sahip bina özelliği ile girmiştir. 13.3 milyon metreküplük hacmi ile onlarca uçak ve bunların yapımı için gerekli ekipmanı barındırır. Kar yağışının yoğun olduğu kış aylarında özel ekipler çatı üzerindeki kar miktarını kontrol ve tahliye ederek çökmeyi önlerler. Bina 1968 yılında tamamlanmış, 747 imalatı için kullanılmıştır. 1980 de 767 hattı için %45 büyütülmüş, 1993 te 777 hattı için %50 tekrar büyütülmüş ve bugünkü halini almıştır.




Bir fabrikadan ziyade çok karmaşık bir montaj hattıdır. Bir Boeing 747 altı milyon kadar parçadan oluşur. 767 ve 777 için ise bu sayı üç milyon civarındadır. Bu parçaların tedarik edilmesi, montaja zamanında yetişmesi, gerekirse depolanması gibi çok zor işlemler dizesi sonrasında, bu dev bina içinde montaj çalışması yapılır, montajı tamamlanan uçak dev kapılardan çıkarak bir köprü ile yolun üzerinden karşı tarafa geçer ve pist tarafında açık alan testlerine ve daha sonra uçuş testlerine, boya ve diğer sonlandırma işlemlerine girer ve alıcısı tarafından teslim alınır. Bina içinde en yoğun üretimde ayda 7 adet 747 ve 777, 5 adette 767 üretilmiştir. Üç vardiye ile 25.000 kişi çalışmaktadır.


Park alanına girip, güvenlik kontrolunden sorunsuzca geçtikten sonra Ufuk Bey aracı fabrikanın önünde "Building The Future Of the Flight Together" yazan kapısının önüne doğru sürdü. Artık fabrika çalışanlarına serbest olan bölgedeydik. Aracımızı park edip B777 altındaki minik bir kapıdan içeri girdik. Hemen girişte güvenlik amaçlı iş gözlüklerini takmamız istendi ve büyük binanın içine ilk adımı attık. Karşımdaki ilk uçak tüm ihtişamı ile 777-300ER dı. Bir numara idi ve henüz yapılıyordu, Bu uçak ilk uçuşunu 24 şubat, 2003 yılında yaptı hatta bu uçuş Tv den ve internetten yayınlandı. Boynumuzdaki kartların verdiği rahatlık ile keyif ve merak ile fabrikada dolaşmaya başladık. Kimi uçakların dış kısımları bitmiş, içlerinde çalışmalar devam ediyor, kimilerinin motorları takılıyordu. Büyük fabrikanın içinde dev vinçler büyük uçak parçalarını taşıyor arka kısımlarda ise kanatların birleştirilmesi için otomatik perçin makinaları ile çalışılıyordu. Sırası ile 777, 767 ve 747 yapım ünitelerinin tamamını yaklaşık 3 saat süren bir yürüyüş ile gezdik. Dev bina içinde görevliler işaretlenmiş yollarda bisiklet kullanarak bir departmandan diğerine gidiyor, minik fabrika içi araçlar ile de hızlı ulaşım sağlanıyordu. Farklı köşelerde motive edici Boeing flamaları, güvenlik uyarıları için dikkat çekici tabelalar ve pankartlar vardı. Uzun yürüyüş, Ufuk Bey'e sorulan sorular ve cevaplar ile üç saatten fazla zamanı içeride yürüyerek geçirerek yorgun düştük. Sonunda girdiğimiz kapıya vardığımızda neredeyse fabrikanın görülmemiş yeri kalmadan binadan çıktık.





Arabamızın yanına gittiğimizde kötü bir sürpriz bizi bekliyordu. Anahtarlar araba üzerinde kalmış ve araç kapıları kilitlenmişti. Araç başında uğraşırken, muhtemelen kameralardan durumu fark eden bir güvenlik aracı yanımıza geldi. Durumu öğrendiler ve sonra kapıyı açmadan aracın kime ait olduğunu teyit edip, araca gelecek hasara karşı sorumlu olmadıklarına dair kağıt imzalattılar ve iki adet iri kıyım silahlı güvenlik görevlisi otolarının bagajından tel, levye vs gibi aletler çıkarıp oldukça babadan kalma usuller ile bizim araca giriştiler. Burası komikti çünkü kendilerine çok güveniyor görünmelerine rağmen yarım saat uğraşıp beceremediler en son bizim de çalışmaya müdahil olmamız ile kapıları açabildik. İş bitince öğrendik her gün otoparkta bir çok araç için bunu yapıyorlamış yanlarındaki malzemelerde bu sebeple varmış. Otopark kullanılan alan aynı zamanda uçakların hangardan çıkarak roll-out edildikleri alandı. Bu tür günlerde bu alana araç girişi yapılmıyor.

Pek fazla fotoğraf çekemedim. Fabrika içinde fotoğraf çekmek yasaktı, ancak dışarıdan bir kaç kare aldım, bazı fotoğrafları internetten bularak tamamlayıcı olarak yazıya ekliyorum. Umarım sizde keyif almışsınızdır.

Selamlar.



Bülent Akbay
FlyTHY, PID002
Istanbul 1973
Last edited by artuncs on 29 Jun 2014, 17:10, edited 1 time in total.
Reason: Resim linkleri aktif olmadigi icin silinmistir..
User avatar
THY2
VIP Member
 
Posts: 299
Joined: 18 Aug 2001, 18:33
Location: Istanbul
Name: Bülent AKBAY
PID: 2

Postby THY157 » 21 Oct 2008, 02:22

Eline sağlık Bülent kaptanım, umarım bizlerde oraları gören şanslılar arasına gireriz :)

Selçuk Poyraz
FlyTHY, PID157
Kocaeli, 1971
Virtual A3xx Instrument Rating


Image
User avatar
THY157
VIP Member
 
Posts: 825
Joined: 11 Jan 2002, 21:00
Location: Kocaeli
Name: Selçuk POYRAZ
PID: 157
Skype: selcuk.poyraz


Return to Touch & Go

Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 16 guests